Anadolu’nun tarihî; dokusunu Avustralya’ya taşıyan ‘Anadolu Kültür Festivali’nin ilki Sydney’in kalbi Darling Harbour’da yapıldı. Bayram Kültür Derneği ile Sydney İşadamları Derneği (SİAD) tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen Anadolu Kültür Festivali, büyük bir coşkuyla gerçekleşti.
Pazar günü, sabahın erken saatlerinden itibaren Darling Harbour Tumbalong Parkı’na akın akın gelen vatandaşlar, alanı hınca hınç doldurdular. Yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı, Türkiye ve Avustralya toplumu arasında kaynaşma ortamını sağlayan festival, akşam saatlerinde Ayna Grubu’nun verdiği konserle sona erdi. Akşamın ilerleyen saatlerinde festival nedeniyle Darling Harbour Tumbalong alanını hınca hırç dolduran binlerce insana konser veren Ayna Grubu, unutulmaz bir gece yaşattı. Grubun solisti Erhan Güleryüz ve ekibi, birbirinden güzel parçalarını seslendirdi. Güleryüz’ün söylediği parçaları zaman zaman ayakta alkışlayan izleyiciler, guruptan sürekli istekte bulundular.
Bilhassa Anadolu’nun kültürel zenginliklerinin de yer aldığı festival alanında, adeta mini bir Türkiye sergilendi. Sydney’de ilk olmasına rağmen festivale büyük bir ilgi gösterilirken, alanı dolduran çeşitli etnik toplumlardan oluşan ziyaretçiler, gün boyu Türk mutfağının farklı lezzetlerini tattı. Festivali ziyaret edenler, bir yandan yöresel yemekleri tatma imkânı bulurken diğer taraftan ise; mehter takımı, halk oyunları, el sanatları ve farklı gurupların verdiği konserlere ayrı bir ilgi gösterdi. Mantı, döner, börek, gözleme, baklava gibi Türk yemekleri ve tatlılarını yeme imkânı bulan Sydneyliler, özellikle bazı stantların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Sydney Belediyesi’nin de destek verdiği festivalde çiğ köfte, gözleme, döner, börek ve baklava gibi yüzlerce yemek ve tatlı çeşidinin yanı sıra ziyaretçilere Türk müziği ve el sanatlarından da örnekler sunuldu.
Programın açış konuşmasını yapan Bayram Kültür Derneği Başkanı Rıdvan Manav, festivale katılan kalabalık kitleye teşekkür etti. Sydney’in merkezinde bu yıl ilk defa böyle bir organizenin yapıldığını belirten Manav, Anadolunun, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yaptığını, Avrupa ve Asya kıtasını birbiriyle birleştirerek, Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluğunu bağrında barındırdığını söyledi. Başkan Manav, ‘‘Bu nedenle Anadolu bu medeniyetlerin bırakmış olduğu zengin bir kültüre sahiptir. Ayrıca bu topraklarda sadece Türkler değil Kürtler, Ermeniler, Yunanlılar, Asurlular ve Yahudiler de yaşamış, farklı din ve kültürlere ev sahiplik yapmıştır ve yapıyor. Bu nedenle bugün küçük bir Anadolu’yu bu alana taşıdık. Umarım burada yapılan etkinlikleri çok sevecek ve memnun kalacaksınız.’’dedi. Sydney İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı (SİAD) Erhan Bozkurt da yaptığı konuşmada, Avustralya Türkiye dostluğunun tarihe bir özelliğe sahip olduğunu söyledi. İş adamları derneği olarak, Anadolu insanını Avustralya çokkültürlü mozaiğinde en güzel şekilde temsil etmeye çalıştıklarını belirten Bozkurt, ‘‘Kültür faaliyeti, iş dünyası kadar önemli. Her iki alan da birbirini tamamlayan konulardır. Bu nedenle Bayram Kültür Merkezi gibi; kültürel organizelerle ortak faaliyetler içerisinde olmaya çalışıyoruz.’’dedi.
Werriwee Bölgesi Federal Milletvekili Laurie Ferguson da törende yaptığı konuşmada, şimdiye kadar çok farklı festivallere katıldığını, bugün büyük bir başarıyla yapılan Anadolu Kültür Festivali kadar başarılı olmadığını gördüğünü söyledi. Hem yer, hem de katılım olarak, çok başarılı bulduğunu belirten Federal Milletvekili Ferguson, emeği geçenlere teşekkür etti. Ferguson şöyle konuştu; “Hem festival için Sydney’in en güzel yerinin seçilmesi, hem kurulan çadır ve hem de özellikle dışardan katılan kitle açısından çok başarılı. Bu organizeye emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Türk toplumu buraya ilk geldiğinde helal et bulma problemi ile karşılaştı, toplum kuruluşları ve dernekleri olmadığı için belki bazı sıkıntılar yaşadılar. Ama şimdi burada görüldüğü gibi iskender kebabından, çayınıza kadar her şeyinizi temin edebiliyor ve toplumunuza sunabiliyorsunuz. Siz bu faaliyetlerinizle Avustralya’ya katkınızı gösteriyorsunuz. Ayrıca uluslararası arenada da Türkiye’nin rolü çok büyük ses getirmeye başladı. Bir kez daha organizeden dolayı teşekkür ederim.” dedi.
Başkonsolos Gülseren Çelik’de ANZAC Anma Törenlerinin 100.yılı kutlamalarının yaklaştıkça Avustralya ile Türkiye arasındaki faaliyetlerin daha da artması gerektiğini söyleyerek, “Onun için bu tür organizasyonlara çok önem veriyorum.”dedi.
Avustralya Endeavour Kültür ve Eğitim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yavuzlar da yaptığı konuşmada, Anadolu kültürünün dünyadaki tüm medeniyetleri imrendirdiğini söyledi. Başkan Mehmet Yavuzlar, Anadolu Coğrafyasının, Avrupa ve Asya’nın birleştiği, çok farklı medeniyetlerin kaynaştığı, zengin ve kültürel birikiminin yanında, tabii güzellikleriyle üç bin yıldan beri, insanlığa örnek olan bir yer olduğunu belirtti. Bilhassa son bin yıldan bu yana, tüm medeniyetlerin gıptayla baktığı, birçok güzelliğiyle örnek bir duruş sergilediğini kaydeden Yavuzlar “Bu medeniyetin temelinde, kuvvetli olan haklı değil, haklı olan kuvvetlidir. Onun için Anadolu insanı, güçlülüğünü haksızlık yapmak için kullanmamış. Tercihini haksızlığa karşı uğrayanlardan yana kullanmıştır. Toplumsal olaylara her zaman pozitif bir şekilde bakmıştır. Hayatın kavga etmek olmadığını ve karşılıklı anlayış içinde sürdürmek olduğunu hep savunmuştur.”dedi.
Festival’den görüşler:
Glenn Brookes, East Hills Milletvekili: Avustralya ile Türkiye arasındaki resmi ilişkiler, 1967’de resmi anlaşma ile başladı. Türkler Avustralya’ya uyum sağlama ve adaptasyon olmalarının yanı sıra kendi kültürlerini de koruyarak yaşatıyorlar.
Stepan Kerkyasharian NSW Toplum İlişkileri Komisyonu Başkanı: Bu festival çokkültürlülüğü yansıttığı için çok güzel oldu. Tebrik ediyorum. Çünkü bu başarı, aynı zamanda çokkültürlülüğün başarısını gösteriyor. Avrupa’da çok kültürlülük Avustralya kadar başarılı değil. Ama ben bunu çok kültürlülüğün başarısızlığı değil, liderlerin başarısızlığı olarak görüyorum. Çünkü bununla ilgili kanun ve yasaları yok. Çokkkültürlülüğe yatırım yapılınca barış, saygı, sevgi ve harmoni oluşuyor. Buda toplumların bir arada huzur içerisinde yaşamasına vesile oluyor.
Paul Linch Liverpool Milletvekili : Avustralya’da aslında hepimizin hikayesi aynı. Hepimiz bir yerlerden geldik buraya. Önemli olan ayrı ayrı yerlerden gelmiş olan bizlerin burayı yeni vatanı olarak kabullenmesi, Avustralyalı olmayı kabullenmesi.