ABC tarafından yapılan haberlerde polisin, mahkeme kararı olmadan terör şüphelilerini tutuklama yetkisi ile donatılacağı bildiriliyor.
Yeni anti terör kanunlarıyla Avustralya Polisi’nin yetkileri arttırılıyor. Buna göre polis şüphelendiği kişileri tutuklama konusunda yeni yetkiler elde ediyor. Yeni kanunların önümüzdeki hafta başlarında Avustralya Parlamentosu’nda oylanması bekleniyor. ABC tarafından yapılan haberlerde polisin, mahkeme kararı olmadan terör şüphelilerini tutuklama yetkisi ile donatılacağı bildiriliyor. Buna göre polisin mantıklı bir neden ileri sürmesi ile terör şüphelilerinin her hangi bir ilave yetkiye gerek olmadan tutuklamalar yapabilmesinin önü açılacak. 1990 yılından bu yana uygulamada olan şimdiki kanun ise tutuklama yetkisi için daha ağır şartlar içeriyor. Yeni kanunla terör şüphelilerinin hareketlerinin sınırlandırılması, elektronik bir uyarı cihazının şüphelerin ayaklarına takılması ve bu şahısların her gün düzenli olarak karakollara rapor vermelerinin önü açılmış oluyor. Hali hazırdaki kanunlara göre bu uygulamaların yapılabilmesi için üst seviyede bir Avustralya Federal Polisi yetkilisinin Yüksek Mahkeme’ye “haklı bir neden” göstererek izin alma şartı içeriyor. Yeni kanuna göre ise polisin şüphelenmiş olması yeterli gerekçe olarak kabul ediliyor. Öte yandan Müslüman toplum liderleri yeni kanunun sadece Müslüman toplumu hedef almadığının güvence altına alınmasını istiyor. Müslüman toplum liderlerinden Dr.Jamal Rifi, yeni kanunların kendileri açısından bir sıkıntı oluşturmadığını ancak bu kanunların herkese aynı şekilde uygulanması gerektiğini açıkladı. Jamal , “Bu kanunlarla, temel hak ve özgürlüklerimizin zarar görmeyeceğinden ve toplum olarak hedef alınmamış olduğumuzdan emin olmak istiyoruz. Bu konudaki düşüncelerimizi Adalet Bakanı’na da ilettik. Avukat Stephen Keim ise, Federal hükümetin söz konusu kanunları aceleye getirdiğini belirtti. Keim, “Bu durum beni endişelendiriyor. Böylesi bir kanun parlamentoda aceleye getirilmemeli. Çünkü bu kanunlar avukatları, polis kurumlarını, akademisyenleri, gazetecileri etkileyebilecek. Bu nedenle herkesin bu kanunları ve daha yakında öğrenme ve anlama hakkı olmalı.” dedi.