Zaman Avustralya
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN
No Result
View All Result
Zaman Avustralya
No Result
View All Result
Ana Sayfa Yazarlar

Ya hep, ya hiç!…

by Abdullah Aymaz
Aralık 18, 2018
in Yazarlar
0 0
0

Bu Haberler de İlgini Çekebilir

Bayrâm ve Ahd-u Peymânımız

Erdoğan’a “zor” sorular

Şubat 24, 2023
Bırak artık bu rant işlerini…

Bu deprem bize ne öğretti biliyor musunuz?

Şubat 24, 2023
1943’te açılan Denizli Mahkemesine, Üstad Hazretleriyle beraber Gönenli Mehmed Efendi ve Şemseddin Yeşil Efendi gibi meşhur zatları da  celbetmişlerdi. Soyadı Öğütçü olan Gönenli Mehmed Efendi, Hafız, Alim ve gayret-i diniye sahibi mübarek bir zattı. Sultan Ahmed Camii Baş İmamı idi ama pek camide vaaz eder ve dersler verirdi… Bütün hayır işlerine koşar ve bilhassa Kur’an Kursu, İmam-Hatip ve İlahiyat talebelerine elinden gelen destek ve yardımları yapardı. 

Sultan Ahmed Camiine Baş İmam olunca, şuurlu bir mümin ve gayretli bir hocaefendi olduğu için hemen bir heyet kurup, çevrelerindeki fakir-fukara, öksüz-yetim, sakat-muhtaç kimler varsa onları tesbit edip imkân sahiplerinin, zekat, sadaka ve teberru gibi yardımlarını onlara yönlendirmeye başlıyor. 

Bir gün camiye yakın âmâ bir kişinin kapısını çalıyorlar. Âmâ zat, bunları içeri alıp buyur ediyor. Mehmed Hocamız şöyle söze başlıyor: “Ben bu Sultan Camiinin hocasıyım… Mahallemizde fakir-muhtaçları tesbit edip onlara yardım etmek istiyoruz…” Hemen âmâ zat, lâfı ağzından alıp “A başı kırılası, ayağı yarılası, kolu yamulası hoca!… Sen nasıl hocasın? Allah kulunun rızkına kefil değil mi? Sen kim oluyorsun da, bizim rızkımızı vermeye kalkışıyorsun?”  Ve bir sürü benzer sözlerle Gönenli Hocamızı yerden yere vurmuş. Hocamız da arkadaşlarıyla kalkıp gitmiş. Öbür gün Hocamız âmâ zatın kapısını tek başına tekrar çalmış… İçeriden “Kim o?” sesini duyunca Hocamız “Ben dün geleni başı kırılası, ayağı yarılası, kolu yamulası hocayım!..” diyerek yanına varmış. Âmâ zât “Geç bakalım şöyle!” deyip yanına oturtmuş. Sonra da “Bak, ben erkenden teheccüd namazına kalkarım. Namazı kıldıktan sonra sabah ezanlarını beklerim. Ezanlar okununca, sabah namazını eda ederim. Tesbihlerimi çektikten sonra dualarımı okur  ve güneşin doğup mekruh vaktin çıkmasına kadar durur ve hemen İşrak namazımı kılarım. Bu sırada seccademin sağ tarafına benim günlük istihkakımı bırakırlar. Bugün bana ‘Sol tarafına da dün gelen hoca için para bıraktık; gelince kendisine verirsin’ dediler. İşte al! Bu da senin istihkakın!” demiş. 

Hocamız, Üstad Hazretleriyle Denizli Hapsine girmiş. Beraattan sonra bir müddet Denizli’de kalmış… Camilerde vaaz  verip  Mevlid-i Şerif tilavet etmiş… Hapishane hatıralarından bahsederken diyor ki: “Hapishanede Üstad’ın yanına gidince, bana ‘Hoş geldin Muhammed Efendi, hoş geldin. Sen burada lâzımdın. Korkma! Korkma!’ dedi. ‘Korkum yok efendim’ dedim. Hapisaneye girenlere sorarlar mı bilmiyorum ama bana ‘Neresini istiyorsun?’ diye sordular. ‘İdamlıklar nerede ise, orasını’ diye cevap verdim. Katillerin arasında yaşadık. Üstad’la görüştük. Mahkemeye gidip geldik, beraber kelepçelendik. Bazen Üstad’ Kur’an okudum. İşte böyle, Elhamdülillah, tatlandık, lezzetlendik.”

“Üstad, Gençlik Rehberi dâvâsı için İstanbul’a gelmişti. Bayram günü, ‘Yâ Rabbi! Bu Zâtın bende hiç KISMETİ yok mu?’ diye düşünüyordum. Evime davet etmiştim, gelmedi. Devamlı olarak da tedbir düşüncesiyle Üstad bana ‘Söyleyin Hafız Mehmed’e… Sakın, sakın yanıma gelmesin’ diye haber gönderiyordu… Kapım çalındı. ‘Muhammed Kardaşım! Muhammed kardaşım!’ diye bir ses çağırıyordu. Kapıya çıktım. Baktım ki, Üstad!.. Boynuma sarıldı: ‘Sen Kur’an’a çok hizmet ediyorsun. Benim yanıma gelenleri çok tâciz ediyorlar. Onun için yanıma gelme, diye haber gönderdim. İstanbul’da kimsenin evine gitmemeye karar verdim. Ya hep, ya hiç diyorum. Herkesin evine gidemeyeceğime göre, hiç kimseye de gidemem. Bir Müslüman beldede bayram olsa, oranın din büyüğünü ziyaret etmek vaciptir. Madem ki, sen Hz. Kur’an’a hizmet ediyorsun, ben de seni bu beldenin Şeyhülislamı kabul ederek, kapına geldim. Al şu kabı da KISMETİMİ ver.’ dedi. Keramete bakınız, hani ben ‘Bu zâtın KISMETİ yok mu?’ demiştim ya. KISMETİNİ almaya gelmişti. Evde yumurta tatlısı vardı. Ondan verdim. Ona çok şey borçluyum. Cesaret ve kuvveti kendisinden aldım. Bizim eskiden edebiyat ve Arabiyat hocamız  İhsan Bey vardı. Ona, ‘Nasıl bir zâttır?’  diye Üstad’ı sormuştur. ‘Vallahi kardeşim, benim anlayabildiğim kadarıyla bu zât İbnü’l-Vahittir.’ demişti.”

Bu muhterem hocalarımızın hatıralarında bizler için dersler ve ibretler var. Bizler de bunlardan KISMETİMİZİ  almaya bakalım. Kıssa, hisse içindir…
ShareTweetShare
Plugin Install : Subscribe Push Notification need OneSignal plugin to be installed.

Bu Haberler de İlgini Çekebilir

Bayrâm ve Ahd-u Peymânımız

Erdoğan’a “zor” sorular

Şubat 24, 2023
Bırak artık bu rant işlerini…

Bu deprem bize ne öğretti biliyor musunuz?

Şubat 24, 2023
Bırak artık bu rant işlerini…

KGB bir soba insanlar odun, öyleyse sürekli yanmalı!

Şubat 19, 2023
Başı bağlı yandaşlar, gerçekten de ‘Diliniz KABA, yüreğiniz TAŞ, vicdanınız YALAN ’mış…

3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!

Şubat 15, 2023
KAZANANLAR, KAYBEDENLER…

Enkaz bırakıp gidecekler!

Şubat 14, 2023
Savcı değil müneccim!

Deniz Baykal; Devletçi, hizipçi, Erdoğancı…

Şubat 12, 2023
Daha Fazla Haber
İşte biz buna siyasal islamcı devlet aklı diyoruz…Kızılay’ına bak Devletini tanı

İşte biz buna siyasal islamcı devlet aklı diyoruz…Kızılay’ına bak Devletini tanı

Şubat 26, 2023
Kızılay’ın CEO’su Deniz Feneri’nden yargılandı, beraate ilk tebrik SADAT kurumundan geldi

Kızılay’ın CEO’su Deniz Feneri’nden yargılandı, beraate ilk tebrik SADAT kurumundan geldi

Şubat 26, 2023
Kızılay, deprem sonrası AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satmış

Kızılay, deprem sonrası AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satmış

Şubat 26, 2023
Gergerlioğlu,Sydney’deki BM toplantısından dünyaya seslendi: Bırakın hukuk devletini, devlet bile yok

Gergerlioğlu,Sydney’deki BM toplantısından dünyaya seslendi: Bırakın hukuk devletini, devlet bile yok

Şubat 26, 2023
Fenerbahçe tezahüratı: Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa ulan!

Fenerbahçe tezahüratı: Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa ulan!

Şubat 26, 2023
Nurdağı’nda binaları yıkılan AKP’li müteahhit Yunus Kaya tutuklandı

Nurdağı’nda binaları yıkılan AKP’li müteahhit Yunus Kaya tutuklandı

Şubat 25, 2023

İletişim

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

 

 

 

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
  • EN

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist