Zaman Avustralya
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN
No Result
View All Result
Zaman Avustralya
No Result
View All Result
Ana Sayfa Genel Gündem

AP Milletvekili: AİHM, davaları Türk yargısına havale etmeyi sonlandırmalı

by zmnaus
Aralık 15, 2018
in Genel Gündem, Röportaj
0 0
0

AP milletvekili Rebecca Harms: AİHM, Türkiye’den gelen davaları Türk yargısına havale etmeyi sonlandırmalıAvrupa Parlamentosu
milletvekili, Alman politikacı Rebecca Harms, son dönemde Türkiye’den Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) gelen davalarla ilgili konuştu. “Bu süreçte
AİHM’in tutumuyla ilgili ciddi şüphelerim var.” dedi.

 İşte Rebecca Harms’ın Ahvalnews.com’da Eşref Aydoğmuş’un sorularına verdiği cevaplar;

 Siz Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukları yakından takip eden bir isimsiniz. Sosyal medyada bu konuları sık sık dile getiriyorsunuz. Temmuz ayında Avrupa Parlamentosu’nda (AP) bir konuşmanızda yapılanları Nasyonal Sosyalizm’le karşılaştırdınız. Bu kadar tehlikeli olduğuna inandığınız bu durumla ilgili ekleyecekleriniz neler?

Bu Haberler de İlgini Çekebilir

Yazar Mümtazer Türköne ilk kez konuştu: Elim kolum kelepçeliyken gördüğüm vefasızlık beni çök üzdü

Yazar Mümtazer Türköne ilk kez konuştu: Elim kolum kelepçeliyken gördüğüm vefasızlık beni çök üzdü

Ocak 28, 2023
Sanatçı Hozan Canê korkunç işkenceyi anlatmaya devam ediyor: Her yerden çığlık yükseliyor, her gece o genç kızların, ‘yapmayın’ sesleri geliyordu

Sanatçı Hozan Canê korkunç işkenceyi anlatmaya devam ediyor: Her yerden çığlık yükseliyor, her gece o genç kızların, ‘yapmayın’ sesleri geliyordu

Ocak 16, 2023

 Okul yıllarından beri Alman tarihiyle meşgulüm. Almanlar olarak biz ve halkım; Nasyonal Sosyalizm, Faşizm, Yahudi soykırımı, İkinci Dünya Savaşı ve büyük tahribatlar için bugüne ve geleceğe yetecek kadar sorumluluk taşıyoruz.

 Her ne kadar Türkiye’deki gelişmeleri dayanılmaz buluyorsam da, bunu Nasyonal Sosyalist Almanya’yla eşit tutmak kolay değil. Eşit tutmalar hemen hemen yanlış sonuç verir.

 Ama Alman tarihinden bugünün Türkiyesi için öğrendiğim; Türkiye’de binlerce insanın işini kaybetmesi, mallarına el konması, kendilerinin veya aile fertlerinin bir organizasyona veya bir harekete mensubiyeti iddiasıyla hapse atılmaları; demokrasi, hukuk ve insan haklarının askıya alınmasıdır.

Politik motivasyonlu toplu zulümlere ve toplu tutuklamalara karşı, tüm demokratik dünya bir duruş sergilemelidir. Aydınlatılmayan korkunç darbe gecesinin, kesinlikle aydınlatılması gerektiğini düşünüyorum.

 Toplu zulümlerle endişe ve korkunun yayılması hedefleniyor ve muhalifler sindirilmeye çalışılıyor.

 – Türkiye-AB ilişkilerine gelmek istiyorum. İlişkilerin dondurulması konusunda temelde iki farklı görüş söz konusu; Bir taraf, ilişkilerin tamamıyla dondurulmasının, Türkiye’nin giderek daha da izole olmasını sağlayacağını savunuyor. Diğer taraf ise hukuk devletinin artık var olmadığını ve siyasi izolasyonun toplumu mobilize edeceğini savunuyor. AB sizce nasıl hareket etmeli?

 AB, kararlarında hem Erdoğan’a eleştirel yaklaşmalı, ama aynı zamanda da AB’yi çıkarlarının ve güvenliklerinin savunucusu olarak gören kadın-erkek Türklerin sorumluluğunu da taşıdığını unutmamalı. Ve onlar, Türkiye AB’den tamamen yüzünü çevirirse, durumun daha da kötüleşeceği endişesini taşıyorlar. Bu sürekli bir dengelemeyi gerektiriyor…

 – Türkiye’deki antidemokratik uygulamalara karşı Avrupa’nın gösterdiği tepkilerinin yetersiz olduğu eleştirilerini nasıl değerlendirirsiniz?

 Erdoğan’a, hükümete ve AKP’nin yaptıklarına nasıl tesir edebileceğimiz zor bir tartışma konusu. Avrupa Birliği’nin ortak tutum sergilemesi ve tek bir çizgide buluşması önemli olurdu. AB’nin şimdiye kadarki tepkileri hiçbir değişiklik getirmedi.

 Avrupa Parlamentosu, eğer Türkiye’de referandum anayasası hayata geçerse, Avrupa Birliği müzakerelerinin askıya alınmasını talep ediyor. Ben de Avrupa Parlamentosu’ndaki bu oylamayla aslında doğru bir tercih yaptığımızı düşünüyorum. Her ne kadar Türkiye’deki birçok arkadaşım bundan korkup, eleştirel tepki verseler de. Biz değiştirilmiş Türk anayasasının Avrupa Birliği müzakereleriyle bağdaşmayacağını anlatmalıydık. Açıklık getirmeliydik. Avrupa Komisyonu’ndan AB fonları ile Cumhurbaşkanı’nın hiçbir şekilde güçlendirilmemesini talep ettik.

 Erdoğan’a açık bir sınır çizmek ve aynı anda demokratlara ve zulme uğrayanlara destek olmak kolay değil. Bana göre tek bir seçenek kalıyor; o da Gümrük Birliği’ni açık taleplerle hukuka bağlamak için yapılacak müzakereler.

Kesinlikle sadece bu bağlantıyla müzakere yapılmalı. Erdoğan’ın en büyük çıkarı, kesinlikle ekonomik menfaatlerdir. Avrupa Birliği bir sonraki adımda bunu terazinin bir kefesine koymalı.

 -AB Komisyonu Göç, İçişleri ve Vatandaşlık Komiseri Dimitris Avramopoulos geçenlerde “Türkiye ile vize muafiyeti konusunda son düzlüğe girildi” dedi. Neler söylersiniz?

 Ben tamamen farklı fikirdeyim. Her zaman Türkiye’nin sadece elitinin değil, tüm vatandaşlarının AB’ye rahat bir şekilde seyahat edebilmelerini arzulamışımdır.

Ve şu anda Doğu Avrupa’da bunun reel ve duygusal olarak AB ve komşu üye ülkelerinin arasındaki bağ ve birliktelik duygusu için ne kadar önemli olduğuna tanık oluyorum.

 Türkiye ile vize muafiyeti konusunda bir ilerlemenin kaydedilmemesi çok acı. Ama Avrupa Parlamentosu’nun talep ettiği şartlar yerine getirilmedi.

 Bence Türkiye şu an hukuk devleti değil ve o yüzden vizelerin kaldırılması imkansızdır. Türkiye’de hukuk devletinin yok edilişi beni çok tedirgin ediyor.

 Birçok arkadaşım hapiste. Toplu cezalandırmaların kurbanlarının yakınları, Türkiye’de davası olan avukatlar da beni bilgilendiriyor. Bazı iddianamelere baktığımda, gözaltına alınabilecek kadar gerekçeli olmadıklarını, şüphe uyandırıcı olduklarını gördüm.

Hapiste olan savcı ve hakimler, avukatlara ve hukuki kurumlara yapılan baskı, Avrupa Avukatlar ve Hakimler Birliği tarafından sürekli sert bir şekilde eleştiriliyor.

Türkiye’de çok uzun zamandır ne hukuk devletinden, ne basın ve düşünce özgürlüğünden bahsedebiliriz.

 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) tutumuyla ilgili de ciddi şüphelerim var. Türkiye’den gelen davaları Türk yargısına havale etmeyi sonlandırmalılar.

 AİHM en azından aciliyeti olan davalara bir an önce bakmalı ve hüküm vermeli. Birçok insanın çok kötü şartlar altında hapiste olduğunu ve birçoğunun ağır hasta olduğunu bilmek, beni derinden endişelendiriyor.

 Kısa bir zaman önce tanışmış olduğum Türk bir hukukçu ile konuştum. Bana eşi ve çocukları ile Türkiye’den kaçış hikayelerini anlattı.

 Korkunç bir hikayesi var, ama iyi sonuçlanmış bir hikaye. Özgür bir hayat için her şeylerini tehlikeye attılar. Birçok Türk’ün aynı durumda olduğunu düşünüyorum.

 Hiçbir insan sebepsiz yere hayatını insan tacirlerine ve su alan botlara emanet etmez.

–Avrupa Konseyi ve AİHM’in tutumu hakkında şüphelerinizin olduğunu ifade ettiniz. Nedir bu şüpheler? Birazaçar mısınız…

 Erdoğan kendisini eleştirenleri ve siyasi rakiplerini korkutmak ve başından atmak için, kendi çıkarları için hapse atıyor.

 Selahattin Demirtaş ve diğer demokratik olarak seçilen HDP milletvekillerinin davalarına bakın, Ahmet ve Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ahmet Turan Alkan, Ayşenur Parıldak ve Şahin Alpay´ın davalarına bakın, Cumhuriyet Davası Deniz Yücel’in, İnsan Hakları Savunucusu Taner Kılıç veya Osman Kavala.

 Türk yargısı içinde siyasi mağdurlar için adil bir yargı süreci veya hükümlerin mümkün olmadığını gösteren o kadar çok dava var ki…

 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ulaşan davaların çoğunun şimdiye kadar çoktan Strazburg’da masaya yatırılması gerekirdi. Bilhassa Strazburg’dan çok öncesinde yardım talep eden gazetecilerin ve yazarların avukatlarının davaları…

 Bu durum gösteriyor ki AİHM, Türkiye’deki iç hukuk yollarına gereğinden fazla güveniyor.

 -Temmuz ayında BİLD’de yayınlanan habere göre, Erdoğan Almanya’ya iltica eden eski iki Türk generale karşılık Deniz Yücel’i serbest bırakmayı teklif etti. Haberi diplomatik kaynaklara dayandıran gazete, Türk hükümetinin tutuklu Almanları rehine olarak kullandığı kanaatinin Berlin’de hakim olduğunu yazdı. Tüm bu gelişmeleri nasıl değerlendirdiniz?

Bununla ilgili sadece Almanya’nın bir Hukuk Devleti olduğunu ve böyle bir şantaja boyun eğmeyeceğini söyleyebilirim.

 Almanların veya çifte vatandaşların bu sebepten tutuklandıklarına dair bir şüphe var. Almanya kesinlikle bir hukuk devletine aykırı davranmamalı. Ve bunu Deniz’in cezaevinden çıkmasını çok istediğim halde söylüyorum…

 – DİTİB’konusunu da sormak istiyorum. Kölner Stadt Anzeiger gazetesinde yer alan haberde, ‘Federal Alman Hükümeti’nin Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) projelerine verdiği desteği önümüzdeki yıl yüzde 80 azaltacağı’ belirtildi…

 Almanya’daki camilerde muhakkak birçok aktif cami üyesi gerçekten iyi işler yapıyordur. Ama çatı kuruluşu DİTİB, Türk Devleti’nin Almanya’daki “uzun kolu” gibi.

 Ben de Alman meslektaşım Cem Özdemir gibi; DİTİB gibi kurumların, eğer İslam’ın Almanya’da entegrasyonuna katkı sağlamak istiyorlarsa, Anayasal düzene bağlı ol

-Son olarak; Türkiye için umutlu musunuz?

 Bugün Türkiye ile ilgili bana umut veren; cesur bir şekilde Türkiye’de mağdur olanların hakkını arayan, ağzını açmaktan korkmayan eşler, çocuklar, veliler, milletvekilleri, belediye başkanları var.

 Her şeye rağmen, meslektaşları hapse atılmış olmasına rağmen, işini yapan avukatlar var.

İstanbul’da gözlemci olarak katıldığım mahkeme duruşmalarında, sanık için ailesinin ve arkadaşlarının mahkeme salonunda varoluşunun bile ne kadar önemli olduğunu görmek bana çok tesir etti.

 Hapiste olan bir arkadaşımın kızı, mahkeme salonunda hukuk okumaya karar verdi. Bunun gibi kadınlar Türkiye’yi tekrar iyiye yönelik değiştirecekler. Hala Erdoğan’ın Türkiyesi’nden farklı olan bir Türkiye var.

ShareTweetShare
Plugin Install : Subscribe Push Notification need OneSignal plugin to be installed.

Bu Haberler de İlgini Çekebilir

Yazar Mümtazer Türköne ilk kez konuştu: Elim kolum kelepçeliyken gördüğüm vefasızlık beni çök üzdü

Yazar Mümtazer Türköne ilk kez konuştu: Elim kolum kelepçeliyken gördüğüm vefasızlık beni çök üzdü

Ocak 28, 2023
Sanatçı Hozan Canê korkunç işkenceyi anlatmaya devam ediyor: Her yerden çığlık yükseliyor, her gece o genç kızların, ‘yapmayın’ sesleri geliyordu

Sanatçı Hozan Canê korkunç işkenceyi anlatmaya devam ediyor: Her yerden çığlık yükseliyor, her gece o genç kızların, ‘yapmayın’ sesleri geliyordu

Ocak 16, 2023
Bahadır’ın babası KHK’lı Nurettin Odabaşı: Oğlum ölüme giderken üzerinde tişörtüm vardı

Bahadır’ın babası KHK’lı Nurettin Odabaşı: Oğlum ölüme giderken üzerinde tişörtüm vardı

Ocak 15, 2023
İhraç terör Savcısı: IŞİD’lileri niye bırakmadın’ diye hakkımda yakalama kararı var

İhraç terör Savcısı: IŞİD’lileri niye bırakmadın’ diye hakkımda yakalama kararı var

Ocak 13, 2023
Rabia işaretinin kullanım süresi bitti: Türkiye, 34 Müslüman Kardeşler üyesini tutukladı

Tayyip Erdoğan terör saldırısı üzerinden seçimlerde oy istedi: Şehit edilen yavrumuzun kanını, sandıkta da bırakmayalım!

Kasım 25, 2022
Deniz Kuvvetleri çalışanı, 15 Temmuz’u anlattı: Karargâhta o işkenceci Ali Türkşen, SAT personeliyle geziyordu

Deniz Kuvvetleri çalışanı, 15 Temmuz’u anlattı: Karargâhta o işkenceci Ali Türkşen, SAT personeliyle geziyordu

Kasım 20, 2022
Daha Fazla Haber
İşte biz buna siyasal islamcı devlet aklı diyoruz…Kızılay’ına bak Devletini tanı

İşte biz buna siyasal islamcı devlet aklı diyoruz…Kızılay’ına bak Devletini tanı

Şubat 26, 2023
Kızılay’ın CEO’su Deniz Feneri’nden yargılandı, beraate ilk tebrik SADAT kurumundan geldi

Kızılay’ın CEO’su Deniz Feneri’nden yargılandı, beraate ilk tebrik SADAT kurumundan geldi

Şubat 26, 2023
Kızılay, deprem sonrası AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satmış

Kızılay, deprem sonrası AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satmış

Şubat 26, 2023
Gergerlioğlu,Sydney’deki BM toplantısından dünyaya seslendi: Bırakın hukuk devletini, devlet bile yok

Gergerlioğlu,Sydney’deki BM toplantısından dünyaya seslendi: Bırakın hukuk devletini, devlet bile yok

Şubat 26, 2023
Fenerbahçe tezahüratı: Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa ulan!

Fenerbahçe tezahüratı: Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa ulan!

Şubat 26, 2023
Nurdağı’nda binaları yıkılan AKP’li müteahhit Yunus Kaya tutuklandı

Nurdağı’nda binaları yıkılan AKP’li müteahhit Yunus Kaya tutuklandı

Şubat 25, 2023

İletişim

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

 

 

 

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
  • EN

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist