Güzel ülkemizde gayet adil ve demokratik bir seçimi daha geride bıraktık. Tek kelimeyle centilmence ve hukuka uygun olarak tamamlanan seçimlere vatandaşlarımızın katılımı da yoğundu.
Bizdeki seçimler medyadan takip ettiğimiz bazı geri kalmış 3. dünya ülkelerindeki yapılan seçimlere benzemez. Mesela seçim tek bir pazar gününe sıkıştırılıp yapılmaz. İki hafta boyunca istediğin gün gidip oyunu kullanabilirsin. Son oy kullanma günü ve saati bellidir, vakti gelince sandık kapanır, iş biter.
Öyle seçimlerden önce etraf naylon bayraklarla donatılmaz, gördüğünüz her duvara fotoşoplu sırıtkan ve genelde göbekli adayların resimleri yapıştırılmaz. Hele sokak aralarında bangır bangır ne dediği anlaşılmayan şarkılar çalarak dolaşan minibüsler falan göremezsiniz.
Bu Haberler de İlgini Çekebilir
Olsa olsa posta kutunuzda bir iki küçük seçim broşürü bulursunuz o kadar. Bir de belki facebook ve youtube’da birkaç kısa reklama rastlayabilirsiniz, hepsi bu.
Siyasi parti liderleri öyle şehir şehir dolaşıp miting yapmaz, devletin tüm imkanlarını kullanıp paşalar gibi gezmezler etrafta. Üstüne otobüsle şehir turu atarken milletin kafasına “hediye” olarak çay paketi falan da fırlatmazlar.
Bize oy vermeyen “vatan hainidir” diyen bir politikacıya rastlanmaz mesela, biri böyle bir şey dese anında siyasi kariyeri biter adamın. Rakip partiye oy verenleri “adi, şerefsiz, hain” olmakla suçlayan bir faşist bakana falan rastlayamazsınız.
Mabedlere seçim afişleri yapıştırılmadığı gibi din adamları da cemaatlerine nasıl oy kullanacakları hakkında tahşidatta bulunmazlar. Bazı manyakların yaptığı gibi “Bize oy verin, cenneti garantileyin.” diyen de çıkmaz.
Sırf seçim kazanmak için ahırlara, izbe mekanlara, statlara, tek göz gecekondulara 100 tane çakma seçmen kaydı yapılmaz. Olmaz ya hani böyle bir şey yapan bir akl-ı evvel çıkarsa da kendini hapiste bulur.
Kusura bakmayın, sandıkları koruyamayız, deyip güvenlik gerekçesiyle sandıkların yeri değiştirilmez, başına yüzlerce polis dikilmez. Seçimi kazanmak için 50 otobüs polis getirilip oy kullandırılmaz. Hele sandık başında elinde kaleşnikof, belinde tabancayla bekleyen ve aşiretin adayına zorla oy kullandırtan aşiret hanzoları falan hiç göremezsiniz.
Devletin haber ajansı seçim sonuçlarını hükümet lehine manipüle edemediği gibi seçim sonrası da çöplükten kullanılmış oy pusulası falan bulamazsınız. En geç saat 22:00 de kimin ne kazandığı belli olur. Hiç kimse de “Acaba bir katakulli var mı?” diye endişe etmez.
Kaybeden parti lideri ve adaylar sonuçlar belli olduktan sonra rakibini arayıp tebrik eder, ardından genellikle de kaybettiği için istifa edip emekli olur ve köşesine çekilip torunlarını sever. Öyle 20 yıldır partinin başına çöreklenip de kerameti kendinden menkul, bulunmaz Hint kumaşı olduğunu zanneden bir lider bulamazsınız buralarda.
Parasını aldıktan sonra sana istediğin sonuçları çıkaran anketçiler de yoktur bu ülkede, öyle seçim sonuçları ile anket sonuçları arasında % 10 farka falan rastlayamazsınız. Zaten böyle bir sonuç çıkarsanız o anketi başınıza çalıp bir daha da elinizde kağıtla sokakta dolaşmanıza bile müsaade etmezler.
Mesela seçimlere birkaç ay kala ülkenin her tarafından petrol ve doğal gaz bulunduğuna dair haberler falan fışkırmaz gazete sayfalarından. Olmayan yerli ve milli uçaklar da göklerde süzülmez.
Hele sandık başında silahlı çatışmalar çıkmaz, kimse oy kullanırken vurulup ölmez. Hükümetler oylarını artırmak ve halkı da kendilerine muhtaç hissettirmek adına sağda solda bombalar patlatmaz.
Ağzını bir karış açarak hayretle “Ulan burası da neresi ki acaba!” diyenler varsa sizi meraktan kurtarayım. Burası Avustralya’nın New South Walles eyaleti. İki hafta önce yapılan seçimleri “Affedersiniz Ermeni” asıllı bir kadın vatandaşımız kazandı ve eyalet başbakanı oldu.
Hiç kimse etnik kimliğine tek laf etmediği gibi sonuçlar açıklanır açıklanmaz muhalefet hemen kendisini kazandığı seçimden dolayı tebrik edip kutladı. Kimsenin aklına da “komplo soslu deli sorular” gelip “Acaba punduna getirip sonuçlarla oynayabilir miyiz?” diye salakça bir soru da takılmadı. İşte biz de seçim böyle geçti, ya sizin ülkede?
yilmazhepcakar@gmail.com
