Medyada yöneticilik yapmaya edepsiz, bel altı dergilerde başlayıp zamanla başına geçtiği her gazeteyi tiraj yönünden batırıp ardından kovulan biri bizim bu YILAN JACOP.
12 yaşından beri sosyalist olduğunu övünerek anlatmasına rağmen Milliyet’in başındayken iş arkadaşlarını da çekinmeden kovmuş bir kaypak aynı zamanda.
Çalıştığı her gazeteyi batırmasına rağmen bulunmaz Hint kumaşı gibi hep gemi batmadan bir sonrakine zıplayan bu çekirge, havuza demir atan son gemi Hürriyet’ten kovulduktan sonra haliyle yazacak yer bulamamıştı.
Bu Haberler de İlgini Çekebilir
Zaten kovulmadan önce de neredeyse bir yıl boyunca siyasi yazı yazması yasaklanmış, o da spor ve magazin yazarak günlerini geçirir olmuştu.
Bilmeyenler için söyleyelim, bizim Yılan Jacop kerameti kendinden menkul bir adam olarak her şeyden anlar ve yazar. Kültür, kitap, sinema, spor, aşk, yemek… Özellikle aşk uzmanıdır. Ama iş siyaset yazmaya gelince arada bir cozutur, triger kayışını da kopartır.
Sizin Mehmet Yakup Yılmaz olarak bildiğiniz (Belki de bilmiyorsunuzdur, üzülmeyin hiçbir şey kaybetmediniz.) bu Yılan Jacop geçenlerde T24 sitesinde kustuğu yazıda “Akp ve Cemaat aynı çizgide birleşti.” diye akıllara zarar yorumlar yapmış.
Bizim Yılana göre birleşilen nokta da İmamoğlu’nun tekrarlanacak seçimi kaybedeceğiymiş. Ak trollerle hareket eden cemaat, etrafta bu haberi yayıp insanlarda oy kullanılmaması için yılgınlık oluşturacakmış. Bu sayede seçimi kazanacak Erdoğan’ı da uluslararası arenada “seçim çalan diktatör” ilan edecek olan cemaatin eline güçlü bir koz geçecekmiş.
Bu amaçla çıkarılan söylentilerden biri de seçmen listelerinden CHP’lilerin silindiği haberiymiş. Yılan’a göre bu haber tamamen asılsızmış. Halbuki yazı yazdığı siteye arada bir göz atıp okusa bizzat gazeteci Emin Çapa’nın ifadelerini bulabilirdi. Seçimden 1,5 ay sonra Çapa’nın seçmen kütüğündeki kaydı silinmiş, adam bizzat YSK’nın sitesinden aldığı ekran görüntüsünü paylaşmış. Bu durumda olan sadece Çapa değil, pek çok seçmen aynı durumla karşı karşıya ama Yılan’a göre böyle bir durum yok, sadece cemaatin çıkardığı söylenti…
Çıkarılan söylentilerden biri de “Akp’nin her türlü hileyi yapıp seçimi kazanacağı”ymış. AKP asla böyle bir şey yapamazmış, yani seçimde hile olmazmış. Ola ki tekrar kaybederlerse en fazla seçimi bir kere daha yeniletebilirlermiş ki o zaman da bizim Yılan “Gider bir kere daha seçeriz.” diyor.
“Ağam bizimle eğlenir.” anlayacağınız, ulan herifler ahırlardan stadlara, gecekondulardan boş tarlalara kadar seçmen kaydederken hile yok, oy pusulaları birleştirilirken sayılarla oynadıklarında hile yok, sandıkları başka yerlere taşıyıp otobüslerle getirttikleri polislere oy kullandırttıklarında hile yok, geçersiz oyları allem edip kallem edip tekrar saydırdıklarında hile yok, AA ile sonuçları manipüle edince hile yok, olmadı seçim sonuçlarını iptal edince hile yok ve bütün bunlar saçma bir söylenti öyle mi?
Üstüne utanmadan “Seçim bir kere daha iptal edilirse gider bir kere daha seçeriz.” diyor. Yani Akp kazanana kadar seçmekte bizim Yılan’a göre hiçbir mahzur yok, adamlar ne yaparsa yapsın seçmeye devam…
Yazısının sonunda da “Demokratların önceliği Erdoğan değil, çalınan seçimi kazanmaktır.” diyor. Ee hani hile hurda yoktu, o zaman seçim nasıl çalınmış oluyor? Anlayan varsa beri gelsin!
Bir de bahsettiği şu demokratlar kim anlayamadım doğrusu! Yüz binlerce insan işlerinden atıldığında tek kelime etmeyenler mi, zindanlarda çürüyen kadın ve bebekler için sus pus kalıp dilini yutmuş enteller mi, müebbet hapis cezası alan gazeteci ve masum harp okulu öğrencileri için kılını kıpırdatmayanlar mı?
Ülkede yaşananlara kısık da olsa ses çıkaran demokrat var da biz mi tanımıyoruz? Haa bir Gergerlioğlu var adam gibi demokrat ama o da sizin için HDP’li “terörist” zaten.
Zannediyorlar ki cemaatin meselesi Erdoğan denen diktatörle… Gerçi bugün ölüp gitse cesedine bir tas suyu dökmeyi bırak gömülüp gideceği toprağı bile israf sayarım ama neyse…
Mesele bu adamların kurduğu ahlaksız, hukuksuz, kanunsuz, vicdansız, hırsızlık düzeni… Kişiler değişir düzen aynı kalırsa bu millet hak etmediği acıları daha çok yaşayacağa benziyor. Umarız bu sömürü ve baskı düzeni bir gün değişir ama bu arada bizim duamız da “İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme Rabbimiz!” olur.
yilmazhepcakar@gmail.com
