Zaman Avustralya
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN
No Result
View All Result
Zaman Avustralya
No Result
View All Result
Ana Sayfa Yazarlar

Yeryüzü mirasçılarının beşinci vasfı

by Abdullah Aymaz
Eylül 7, 2019
in Yazarlar
0 0
0

 

‘Vâkıa eskiden bu büyük işler FERDİ DEHÂLAR ile temsil ediliyordu… Ne var ki, her şeyin olabildiğince teferruata açıldığı ve ferd-i feridlerin dahi altından kalkamayacağı bir hâl aldığı günümüzde, artık dehânın yerini de ŞAHS-I MÂNEVÎ, MEŞVERET ve KOLLEKTİF ŞUUR almıştır ki, bu da yeryüzü mirasçılarının altıncı adımıdır.”

 

Bu Haberler de İlgini Çekebilir

Bayrâm ve Ahd-u Peymânımız

Erdoğan’a “zor” sorular

Şubat 24, 2023
Bırak artık bu rant işlerini…

Bu deprem bize ne öğretti biliyor musunuz?

Şubat 24, 2023

M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin tesbitleriyle, yeryüzü mirasçısının beşinci vasfı; “Onun hür düşünebilmesi ve düşünce hürriyetine saygılı olması şeklinde hülâsa edilebilir. Hür olabilme, hürriyeti duyabilme insan iradesinin önemli bir derinliği ve benlik sırlarına açılmanın da sihirli kapısıdır.”

 

“Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz yaşayamam” diyen Bediüzzaman Hazretleri Münazarat  Risalesinde HÜRRİYET  üzerinde durmuştur:

 

“Nâzenin hürriyet, şeriatın âdâbıyle edeplenmiş ve tezyin edilmiş olmalıdır. Yoksa, sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir; belki hayvanlıktır, şeytanın istibdadıdır, nefs-i emmareye  esir olmaktır. Hürriyet-i umumî, efradın hürriyetlerinin zerrelerinden meydana gelmektedir. Hürriyet meselesinde durum şudur: Ne kendine, ne başkasına insanın zararı dokunmamak esastır. Kâmil ve mükemmel mânâda hürriyet demek, insanın firavunlaşmaması ve başkasının hürriyetini istihza ve tahkir konusu yapmamasıdır. ‘Hürriyet Cehenneme lâyıktır, çünkü o kâfirlere mahsustur’ diyen bîçare şâire gelince, o, hürriyeti Bolşevizm mesleği ve her şeyi mübah sayan İbâhe Mezhebi zannetmiş. Hâşâ! Belki, insana karşı hürriyet, Allah’a karşı kul olmayı, ubudiyette bulunmayı netice verir. (…) Hürriyet, Rahman olan Allah’ın bir hediyesidir. Çünkü o, imanın özelliğidir. Zira, iman râbıtası ile Kainatın Sultanı Cenab-ı Hakka hizmetkar olan adam, başkasına zillet göstermeye tenezzül etmeyeceği, başkasının tahakküm ve istibdadı altına girmeye İslâmî izzeti ve şehâmeti bırakmayacağı gibi, başkasının hürriyet ve hukukuna tecavüz etmeyi de imanının şefkati bırakmaz. Evet, bir padişahın doğru bir hizmetkârı, kendisi üzerinde bir çobanın tahakküm etmesi gibi bir zilleti kabul etmez, hem de zavallı bir bîçareye tahakküme etmeye de tenezzül etmez. Demek, iman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar. İşte Asr-ı Saadet…”

 

Hürriyet, insan iradesinin önemli bir derinliği ve benlik sırlarına açılmanın da sihirli kapısıdır” diyen Hocaefendi devamla şunları söylüyor: “O derinliğe açılamayan ve o kapıdan içeriye giremeyen İNSAN demek oldukça zordur. Yıllar ve yıllar var ki, bizler, hem içten hem de dıştan korkunç bir esaret cenderesi içinde kıvranıp duruyoruz. Duygu ve düşüncelerimize çeşit çeşit baskıların yapıldığı esaret cenderesi içinde… Okumanın, düşünmenin, hissetmenin ve yaşamanın tahdit edildiği böyle bir ortamda yenileşme ve gelişme bir yana, insanın insanî melekeleriyle kalabilmesi bile mümkün değildir. Evet, böyle bir zeminde, tecdid ruhuyla şahlanmış gözü sonsuzluklarda büyük insanların yetiştirilmesi şöyle dursun saf ve düz insan   seviyesinin korunabilmesi bile çok zor olsa gerek. Böyle bir vasatta olsa olsa, ŞAHSİYET  KAYMASINA  uğramış zayıf karakterler, sünepe ruhlar ve duygularıyla mefluç insanlar bulunur. Yakın tarihimiz itibariyle, hem yuvanın, hem sokağın, hem eğitim müesseselerinin hem de sanat çevrelerinin ruhlarımıza pompaladığı çarpık düşünceler, sakat kriterler, maddeden ruha, fizikten metafiziğe herşeyimiz altüst etti. Bu dönem itibarıyla, düşüneyim derken saplantılarımızı ortaya koyuyor, her şeyi benlik yörüngeli planlıyor, inanç ve anlayışlarımızın yanında başka  inanç ve anlayışlarımızın yanında başka inanç ve anlayışların da olabileceğini hiç mi hiç hesaba katmıyor; fırsat buldukça sık sık kuvvete başvuruyor, kuvvete başvurarak hakkın da iradenin de, hür düşüncenin de ağzının payını veriyor ve gelip gelip başkalarının tepesine biniyorduk. Ne acıdır ki, şu anda  bile bunların olmadığını ve olamayacağını söyleyerek mümkün değildir.  Oysa ki, milletçe yenilenmeye doğru yürürken, bir taraftan bin yıllık tarihî dinamitleri gözden bir kez daha geçirmemiz, diğer taraftan yüz elli senelik çeşitli DEĞİŞİM  ve DÖNÜŞÜMLERİ  sorgulamamız şarttır. Şarttır, zira günümüzde hükümler  ve kararlar bir kısım tabulara göre verilmektedir. Böyle belli düşünceler altında verilen kararlar ise mâlûldür… velûd (doğurgan)  olamaz…  ve hele beklenilen aydınlık bir dönemi hazırlayamaz. Hâlihazırdaki anlayışa göre hazırlansa, ihtirasların öldürücü ağında yığınlar arası çatışmalar, partiler  arası boğuşmalar, milletler arası kavgalar ve kuvvetler arası müsademeler hazırlanır. Bugün bir kesimin diğeriyle vuruşması bundan, farklılıkların kavgaya dönüşmesi bundan ve bir türlü aşılamayan yeryüzü vahşeti de yine bundandır. İnsanlar bu kadar bencil, bu kadar muhteris, bu kadar  acımasız olmasalardı ihtimal  dünya şimdikinden bir hayli farklı bir görünüm arzedecekti.

“Öyleyse bugün farklı dünyalara doğru yürürken hem başkalarına karşı olan  tavırlarımızda, hem kendi benlik ve hırslarımız açısından biraz daha hür düşünceli ve hür iradeli olmalıyız… Evet, bugün her şeyden ziyade hür düşünceyi kucaklayabilen, ilme ve ilmî araştırmalara açık olabilen, kâinattan hayata uzanan çizgide Kur’an ve Sünnetullah arasındaki mutabakatı sezebilen engin sinelere ihtiyaç var. Bunu da şimdilerde ancak DEH  MİSYONUNU  YÜKLENEN  BİR  CEMAAT  yapabilir. Vâkıa eskiden bu büyük işler FERDİ  DEHÂLAR  ile temsil ediliyordu… ne var ki, her şeyin olabildiğince teferruata açıldığı ve ferd-i  feridlerin dahi altından kalkamayacağı bir hâl aldığı günümüzde, artık dehânın yerini de ŞAHS-I  MÂNEVÎ,  MEŞVERET  ve KOLLEKTİF  ŞUUR   almıştır ki, bu da yeryüzü mirasçılarının altıncı adımıdır.”

Ortak akıl da diyebileceğimiz böyle bir özelliğin inşaallah bir sonraki yazıda ele alınması gerekmektedir…

ShareTweetShare
Plugin Install : Subscribe Push Notification need OneSignal plugin to be installed.

Bu Haberler de İlgini Çekebilir

Bayrâm ve Ahd-u Peymânımız

Erdoğan’a “zor” sorular

Şubat 24, 2023
Bırak artık bu rant işlerini…

Bu deprem bize ne öğretti biliyor musunuz?

Şubat 24, 2023
Bırak artık bu rant işlerini…

KGB bir soba insanlar odun, öyleyse sürekli yanmalı!

Şubat 19, 2023
Başı bağlı yandaşlar, gerçekten de ‘Diliniz KABA, yüreğiniz TAŞ, vicdanınız YALAN ’mış…

3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!

Şubat 15, 2023
KAZANANLAR, KAYBEDENLER…

Enkaz bırakıp gidecekler!

Şubat 14, 2023
Savcı değil müneccim!

Deniz Baykal; Devletçi, hizipçi, Erdoğancı…

Şubat 12, 2023
Daha Fazla Haber
İşte biz buna siyasal islamcı devlet aklı diyoruz…Kızılay’ına bak Devletini tanı

İşte biz buna siyasal islamcı devlet aklı diyoruz…Kızılay’ına bak Devletini tanı

Şubat 26, 2023
Kızılay’ın CEO’su Deniz Feneri’nden yargılandı, beraate ilk tebrik SADAT kurumundan geldi

Kızılay’ın CEO’su Deniz Feneri’nden yargılandı, beraate ilk tebrik SADAT kurumundan geldi

Şubat 26, 2023
Kızılay, deprem sonrası AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satmış

Kızılay, deprem sonrası AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satmış

Şubat 26, 2023
Gergerlioğlu,Sydney’deki BM toplantısından dünyaya seslendi: Bırakın hukuk devletini, devlet bile yok

Gergerlioğlu,Sydney’deki BM toplantısından dünyaya seslendi: Bırakın hukuk devletini, devlet bile yok

Şubat 26, 2023
Fenerbahçe tezahüratı: Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa ulan!

Fenerbahçe tezahüratı: Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa ulan!

Şubat 26, 2023
Nurdağı’nda binaları yıkılan AKP’li müteahhit Yunus Kaya tutuklandı

Nurdağı’nda binaları yıkılan AKP’li müteahhit Yunus Kaya tutuklandı

Şubat 25, 2023

İletişim

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

 

 

 

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
  • EN

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Politika
  • Ekonomi
  • Röportaj
  • Spor
  • Zulüm Günlüğü
  • Video Haberler
  • Diğer
    • Uzak Doğu
    • Avrasya
    • Avrupa
    • Amerika
    • Ailem
    • Teknoloji
    • Konuk Yorum
  • EN

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist