Ülkemizin Canberra Büyükelçisi Reha Keskintepe; “ Her hükümetin ve devletin en asli görevi kendi insanlarının dertleriyle ilgilenmek ve o insanların hayatını kolaylaştırmaktır. Bizim de Büyükelçilik olarak birinci önceliğimiz, Avustralya’daki Türk toplumunun huzur ve refahının güçlenmesine çalışmak, Türkiye ile olan bağlarının daha da kuvvetlenmesini sağlamaktır.“ dedi.
Büyükelçisi Reha Keskintepe, Ocak ayının başında, Dışişleri Bakanlığının 2008 yılından bu yana her yıl düzenlediği ‘5.Büyükelçiler Konferansı’ sonrası, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Keskintepe, Türkiye Avustralya ilişkileri, EXPO 2020’e İzmir adaylığıyla ilgili federal hükümetten beklentilerini, 3 Mart’ta yapılacak olan Anadolu Festivali ile Eylül ayında yapılan genel seçimleri kapsayan çok sayıdaki sofralarımıza şöyle cevap verdi.
Zafer Polat-NSW
‘İnsani Diplomasi’ teması ile Ocak ayının ilk haftasında, İzmir’de beşincisi gerçekleştirilen Büyükelçiler Konferansı’nın kısa bir değerlendirmesini yapar mısınız?
2008’den beri düzenli olarak gerçekleştirilen Büyükelçiler Konferansları bölgemizde ve ötesinde barış ve istikrarın kalıcı kılınmasını hedefleyen çok boyutlu dış politikamızın farklı açılardan ele alınması, geride bırakılan yıl içinde Bakanlığımızca atılan adımların muhasebesinin yapılması ve önümüzdeki dönem için öncelikli hedeflerimizin değerlendirilmesi bakımından önemli bir fırsat teşkil ediyor. Konferans kapsamında çoğunluğu Sayın Bakanımızın başkanlığında gerçekleştirilen toplam 44 oturuma katıldım, ayrıca diğer Büyükelçilerimizle birlikte Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız tarafından kabul edildik. Dış politikamızın çeşitli yönlerine dair bölgesel ve tematik içerikli Bakanlık içi değerlendirme toplantılarının yanı sıra, 11 Sayın Bakanımızla da bir araya geldik. Bu oturumlar ayrıca, ekin bir dış politikanın icra edilmesi ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza her bakımdan en kaliteli hizmetin sağlanabilmesi için temel bir gereklilik olan kurumlar arası mevcut işbirliği ve eşgüdümün geliştirilmesine de katkı sağlıyor.
Konferansta, Avustralya toplumunu ilgilendiren, somut ne gibi kararlar alındı?
Konferans bağlamında Asya konusunda düzenlenen bölgesel toplantıda, Asya ülkelerine yönelik aktif politikalarımızın devam ettirilmesi ve Avustralya dahil bölge ülkeleriyle son yıllarda önemli gelişme gösteren ilişkilerimizin daha da ilerletilmesi hususundaki kararlılığının altı çizildi. Buna bağlı olarak önümüzdeki yıllarda buradaki vatandaşlarımızın da aktif katkısıyla ve onların arzu ve beklentilerine cevap verecek şekilde Avustralya ile ilişkilerimizin siyasi boyutuna ilaveten, ticaret, kültür, turizm, ulaştırma vb. alanlarda da ivme kazanması için yoğun bir çalışma içinde olacağız. Sayın Bakanımızın ‘İnsani Diplomasi’ başlıklı konferansın açış konuşmasında işaret ettiği üzere, söz konusu diplomasinin birinci boyutu, kendi vatandaşlarımızla ilgili boyuttur. Her hükümetin, her devletin ve her dışişleri bakanlığının en asli görevi tabi ki kendi insanlarının dertleriyle ilgilenmek ve o insanların hayatını kolaylaştırmaktır. Bu çerçevede, bizim de Büyükelçilik olarak birinci önceliğimiz Avustralya’daki Türk toplumunun huzur ve refahının güçlenmesine çalışmak, Türkiye ile olan bağlarının daha da kuvvetlenmesini sağlamaktır.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu burada yaptığı konuşmada; “Alışkanlıkları kıracağız, ezberleri bozacağız” ifadesini biraz açar mısınız?
Sayın Bakanımızın, bu sözleri, Türk dış politika uygulamalarının bu yeni dönemde çok daha aktif, kapsayıcı, küresel ölçekte geçerli ve çok boyutlu öğeler taşıyacağına işaret etmektedir. Türk diplomasisinin hamle üstünlüğüne sahip, bulunduğu ülkenin ve bölgenin sorunlarına hâkim, bütün insanlığı kuşatacak bir iddiayla bu sorunlara çözümler üretilmesine katkı yapabilen bir konumda bulunması hedefini göstermektedir. Buna örnek olarak, Türkiye’nin Somali ve Myanmar gibi ülkelerde oynadığı lider rolüne atıf yapmıştır. Yani Türkiye ilgi alanını küresel ölçekte belirlemekte ve buna uygun bir diplomasi anlayışıyla hareket etmektedir.
İZMİR’İN EXPO 2020’ ADAYLIĞI İÇİN GİRİŞİMLERİMİZİ CANLI TUTUYORUZ
Bu çerçevede, Dışişleri Bakanı’nın, İzmir’in, 2020 EXPO’ yu kazanmasıyla ilgili büyükelçilere bir talimatı oldu. Avustralya nezdinde ne gibi girişimleriniz olacak?
Büyükelçiler Konferansı’nın ikinci ayağı EXPO 2020’ye ev sahipliğini hedefleyen İzmir’de yapıldı. Sayın Bakanımız, Büyükelçilerimizin bu güne kadar olduğu gibi önümüzdeki süreçte de İzmir’in EXPO 2020 adaylığının olumlu neticelenmesi için üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yapacağına inandığını belirtti. Avustralya’nın da İzmir’in adaylığına destek vermesi için konuyu Kanberra’da yakından izliyoruz ve muhataplarımızla yaptığımız görüşmelerde gündeme getirerek canlı tutuyoruz. Avustralya’nın Türkiye’nin 2015-2016 BM Güvenlik Konseyi adaylığına destek verdiği gibi, İzmir’in EXPO 2020 adaylığını da desteklenmesini ümit ediyoruz.
Bu yıl ülkemiz, 32 milyon turisti ağırladı. Türkiye’nin turizm gelirleri geçen yıl 23 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu çerçevede, 2013 yılında, Avustralya’ya da Turizm ve Tanıtma Müşavirliği açılacak. Avustralya’dan ülkemize turist olarak seyahat edenlerin genel tablosunu nasıl görüyorsunuz. Turizm konusunda ülke olarak, Avustralya ile ilgili hedefimiz nedir?
2013 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığından bir Müşavir Büyükelçiliğimizde göreve başlayacak. Bu şekilde bir taraftan Avustralya’da 2015 Türk Kültür Yılı ile ilgili hazırlıklarımızı hızlandıracağız, diğer taraftan turizm alanındaki tanıtma faaliyetlerine ivme kazandıracağız. Avustralya’dan Türkiye’ye giden turist sayısının 2015 yılı ve ötesinde mevcut 150 bin seviyesine göre önemli bir sıçrama yapabileceğini düşünüyoruz.
100. Yıl kutlamaları çerçevesinde, iki ülke arasında gidiş gelişlerin daha da artması için nelerin yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
100.Yıl Anma törenleri çerçevesinde THY’nin Avustralya’ya uçuşlar başlatmasının da önemli bir katkı sağlayacağı şüphesizdir. Ankara’da buradaki Türk toplumunun da ortak dileği olan bu hususu THY Yönetimi’nin dikkatine bir kez daha getirmek fırsatı buldum.
THY’NİN SEFERLERİNİ BAŞLATMA KONUSUNDA GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR
İlki geçen sene yapılan, Anadolu Kültür Festivali bu yıl 3 Mart’ta Sydney’in merkezinde Darling Harbour’ da yapılacak. Bu programların ülke ilişkilerine ve Türkiye’nin turizmine ne gibi katkı sağlayacağını düşünüyorsunuz?
Bu yıl ikinci yapılacak Anadolu Kültür Festivali’nin ülkemizin tanıtımına önemli bir katkı sağlayacağı şüphesizdir. Bu festivalin geçen yıl başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi ve büyük bir ilgiyle karşılaşması, bu yılki festival ve gelecek için umut vermektedir. Türkiye’yi, Türk kültürünü ve değerlerimizi daha yakından tanıma fırsatı bulacak Avustralyalıların ülkemize olan ilgisi artacak ve bu da onlarda Türkiye’yi ziyaret etme isteği yaratacaktır.
Avustralya’da 2013 Eğitim–Öğretim sezonu başladı. Avustralya’da eğitim faaliyetlerini gösteren okullara ve öğrencilere ne gibi mesajınız var?
2013 Eğitim-Öğretim yılı başında tüm okullardaki yöneticilere, öğretmenlere ve öğrencilere başarılar diliyorum. Bu okullardan bazılarını geçtiğimiz aylarda ziyaret etmek fırsatını buldum. Son derece modern imkânlarla donatıldıklarını, öğrencilerine parlak bir gelecek sağlayacak bilgi ve görgüyü aktaracak yönetim ve öğretmenlere sahip olduklarını memnuniyetle gördüm. Zaten bu okulların geçmiş yıllarda elde ettikleri sonuçlar, ne denli başarılı olduklarını da ortaya koyuyor.
Avustralya’da, federal seçim Eylül ayında yapılacak. Federal Parlamentoda Türk kökenli milletvekili maalesef bulunmamakta. Bu konuda Türk toplumuna bir mesajınız olacak mı?
Avustralya’da 14 Eylül’de yapılacak Federal parlamento seçimlerinde hangi parti kazanırsa kazansın önümüzdeki yıllarda Türkiye-Avustralya ilişkilerinin daha da güçleneceğine inanıyorum. Buradaki Türk toplumunun ilişkilerimizde oynadığı köprü rolünü de şükranla anmak istiyorum. Tabii gönül ister ki, Federal Parlamento’ya da Türk kökenli milletvekilleri girebilsin ve böylece aramızdaki bağlar daha da güçlensin. Türk toplumunun değerli mensuplarının siyasi faaliyetlere daha aktif katılması, siyasi tercihlerine göre parlamentoda temsil edilen tüm partilere teveccüh göstermeleri, yapacakları başarılı çalışmalarla kendilerini gösterip ilerde hem yerel, hem federal parlamentoya seçilmelerini temenni ederim.