Erzincan’dan 1974 yılında Melborune’e, ailesiyle göç eden Furgan Avukatlık Bürosu Yönetim Kurulu Başkanı Av. Mikail Furgan, Avustralya’ya ilk geldiğinde herkes gibi kendisinin de İngilizce konuşamadığını, ancak aradan geçen bu süre zarfında Avukatlık yapacak düzeye geldiğini belirtti.
Dil öğrenmenin önemine işaret eden Av. Furgan,” İlk geldiğimizde, İngilizce dilini iyi konuşamadığımızdan dolayı diğer milletlerle komünikasyonu sağlayamıyorduk. Bundan dolayı buranın ne sistemini ne de genel hayat akışını anlama durumundaydık. Bu nedenle Avukatlıktan önce birçok iş alanında çalıştım. Melbourne ve Brisbane’de Ortaokul ve lise öğretmenliği yaptım. Hatta Melbourne’de lisanslı oto tamirciliği ve taksicilik yaptım. Devletin tapu dairesi gibi değişik kurum ve kuruluşlarında çalıştım. 12 sene içinde 12 tane okul değiştirmişim. Siyasal Bilgiler, sonra Post Graduate olarak Secondary School Teaching ve seneler sonra Hukuk Fakültesi’ni bitirip, Avukat olarak iş hayatına başladım.”dedi. Hali hazırda Brisbane’de Avukatlık bürosunun olduğunu, ve genelde aile mülkiyet, finansal anlaşmalar, trafik cezaları, şirket kurma ve özellikle Göçmenlik konularını kapsayan davalar takip ettiğini belirten Mikal Furgan, Queesland bölgesinde kendisinden başka sürekli çalışan Türk Avukatın bulunmadığını kaydetti. Kendi yaş grubunun ikinci kuşak olduğunu hatırlatan Furgan, konuşmasını şöyle tamamladı; “Ben ikinci kuşak sayılırım. Üçüncü kuşağın bizlerden daha ileride olacağını düşünüyorum. Ancak üzücü bir duruma da dikkat çekmek istiyorum. Üçüncü kuşak daha aktif olmakla birlikte, bilhassa aile parçalanmaları çok üzücü noktada. Toplumumuz özellikle ikinci nesilden meydan gelen evliliklerin maalesef yüksek oranda ayrılmaları ve ailenin yıkılması üzücü bir haber. En büyük darbeyi çocuklar yemekte ve böylece çocukların kendilerinde psikolojik problemler meydana gelmektedir” dedi.