ATA-A’nın resepsiyonunda Türkiye ile Avustralya arasındaki ilişkilerin yanı sıra Suriye’deki savaştan yeni bir umuda kaçmak isterken Bodrum kıyılarında botlarının batması sonucu hayatını kaybeden Aylan Kurdi’nin dramına dikkat çeken Meclis Başkan Yardımcısı Trevor Khan, Avustralya Hükümetinin mülteci konusunda üstüne düşeni tam anlamıyla yapmadığını belirterek; “Ümit ediyorum sizlerin de baskısı ile Avustralya Hükümeti mülteci alımını daha da artırır“ dedi.
Australian Turkish Advocacy Alliance (ATA-A)’nın geleneksel olarak düzenlediği ‘Türkiye’nin Dostları’ buluşmasının üçüncüsü, bu yıl NSW Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Trevor Khan’ın ev sahipliğinde gerçekleşti. ATA-A ile NSW Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu tarafından organize edilen resepsiyona, Türk toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. ATA-A’nın CEO’su Av.Ertunç Özen, Avustralya ve Türkiye dostluğunun 100.yıl kutlamaları çerçevesinde bu yılki resepsiyonun daha özel bir anlamı olduğunu belirtti. Konuşmasında Avustralyalı Türklerin geleceğini düşündüklerini ve daha iyi bir yere getirme çabası içinde olduklarını söyleyen Av.Özen, ATA-A’nın, Türkiye’nin herhangi bir siyasi görüşünü yansıtmayan bağımsız bir şemsiye kuruluş olduğunun altını çizerek; “Bizler ve sizlerin de destekleri ile ne kadar güzel işler yapabilirsek toplumumuz için o kadar güzel olur. Eğer biz kendi geçmişteki durumumuzu ve gerçekleri dile getirmezsek, başkaları getirir“ dedi. NSW Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Milletvekili Trevor Khan, iki ülke arasındaki dostluğun önemini vurgulayarak bu tür programların yapacağı katkıya işaret etti. Suriye’deki savaştan yeni bir umuda kaçmak isteyen mültecilerin arasında yer alan ve botlarının batması sonucu hayatını kaybeden Aylan Kurdi’nin fotoğrafıyla tüm dünyayı ayağa kaldıran dramatik görüntüye de değinen Khan, Avustralya hükümetinin mülteci konusunda üstüne düşeni tam anlamıyla yapmadığını belirtti. Trevor Khan, “Ümit ediyorum sizlerin de baskısı ile Avustralya Hükümeti mülteci alımını daha da artırır“ dedi.
PROF.DR.SALT: ERMENİ SOYKIRIMIYLA İLGİLİ SOMUT BİR DELİL YOK
Öte yandan porgramda Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Jeremy Salt tarafından “Dostluğun Yüzüncü Yılı” konulu bir de konferans verildi. Osmanlı tarihi üzerine araştırma yapan Salt, konuşmasında sözde Ermeni Soykırımı’nın gerçeklerle alakası olmadığını söyledi. Birinci Dünya Savaşı sırasında ölen ‘Ermenilere soykırım yapıldı’ denemeyeceğini hatırlatan Avustralyalı Akademisyen Jeremy,“Birinci Dünya Savaşı sırasında 1,5 milyon Ermeni’nin öldüğü söylenir. İmparatorluk da yaşayan toplam Ermenilerin sayısı 1,2 milyondur. Osmanlı imparatorluğu ve diğer komşu ülkelerde savaştan sonra Ermeniler yaşıyordu. Onun için bu rakamlar doğru değil. Savaş sırasında açlıktan, hastalıktan, soğuktan ve çeşitli nedenlerden dolayı ölüm oranları çok yüksekti. İşte Ermenilerin bir kısmı da savaş sırasında yaşanan bu olumsuz şartlardan dolayı hayatlarını kaybettiler’’ dedi. Osmanlı’nın Ermenilere soykırım yaptığını iddia edenlerin ellerinde hiçbir kanıtın olmadığına dikkat çeken Jeremy Salt; ‘‘Osmanlı’nın savaş sırasında Ermeni Soykırım kararını aldığına dair bir delil yok. Sadece tahmin ve spekülasyonlara dayalı bir görüş var” dedi. NSW ve Güney Avustralya parlamentoları ile dünyanın diğer bazı ülkelerinde Ermeni Soykırımı önergelerinin kabul edildiğini hatırlatan Jeremy Salt sözlerini şöyle tamamladı: “Osmanlı tarihi bilgisi olmayanlar ve lobi grupları tarafından verilen bilgilere dayanarak bu kararlar alınıyor. Ancak bu kararların alınırken tarihi ve askeri bilgilerin çok sağlam olması gerekiyor. Savaştan sonra Osmanlıyı karalamak ve suçlamak için belge aradılar ancak hiçbir devlet herhangi bir belge ve kanıt sunamadı. Ermeniler savaş sırasında birçok sıkıntı çektiler, bunun yanında Türklerden de birçok asker hayatını kaybetti. Onlar da Müslümanlara, Türklere ve Kürtlere karşı şiddet uyguladılar” dedi.