Aşırı kilo ve obeziteden kaynaklanan hastalıklar, hemen her yaştan insanın karşılaştığı bir problem. Bazıları hareketsizlik, bazıları ise düzensiz ve sağlıksız beslenme sebebiyle kilo almaktan şikâyet ediyor. Birçok kişi ise iletişim sorunu yaşadığında yemek yemeyi tercih ediyor.
Uzmanlar, fizyolojik açlığın aksine eksik bir şeyleri tamamlama ihtiyacının duygusal yemek yemeyi tetiklediğini belirtiyor. Genelde kadınların iletişim problemi yaşadığı dönemlerde yemekle ilgili tepki verdiğini belirten psikolog Elif Sultan Demirhan, erkeklerin bu gibi durumlarda sigara ve alkol gibi bağımlılıklara yöneldiğini söylüyor. Uzman Diyetisyen Hayrettin Mutlu da kariyer yapan kişilerin yaşadığı stres ve değişikliğin kilo almaya sebep olduğunu belirtiyor.
Tam acıkmadan yemek yemenin duygusal boşluğu doldurma ile ilişkili olduğunu kaydeden Elif Sultan Demirhan, “Kişi eksik bir şeylerin olduğunun farkında ama ne olduğunu bilmiyor ya da tanımlayamıyor. Sürekli yemek yiyerek de bir anlamda zihnini susturmaya çalışıyor.” diyor. Demirhan, “Çok yemek kişinin ağzını kapatma eylemi de olabilir. Ailesiyle, patronuyla, öğretmeniyle veya arkadaşıyla mutlaka bir sorunu vardır, kendisini ifade edemedikçe yemeye yöneliyor. Bu durumda yapılacak en iyi çözüm konuşmak olacaktır.” diyor. Çocuklarıyla birlikte yaşadığı dönemde 60 kilo olduğunu ancak şu an 105 kiloya çıktığını anlatan 65 yaşındaki Şerife Aktekin, kilo alma sebebini şu şekilde anlatıyor: “Kayınvalidem ve annem aynı dönemde benimle birlikte yaşamaya başladı. Zamanla anlaşmazlıklar ortaya çıkınca ben de stresten hızla kilo almaya başladım. Çünkü o zamanlardaki sıkıntımı yemek yiyerek bastırmaya çalışıyordum.” Bu gibi durumlarda spora yönelmenin bir çözüm olabileceğini ifade eden psikolog Demirhan, “Çok yemekle bir anlamda insan kendi bedeninden uzaklaşarak bir yabancılaşmaya sebep oluyor. Bu duruma engel olmak için spor yapılmalı. Söylemin olmadığı yerlerde eylem bir şeyleri çözer. O yüzden beden eylem içinde tutulmalı.” ifadelerini kullanıyor.
Kariyer sırasındaki stres kiloyu tetikliyor
Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Hayrettin Mutlu da yiyeceklerin bol miktarda tüketilmesini kişinin mutsuzluktan uzaklaşma çabası olarak ifade ediyor. Genelde insanların kariyer basamaklarında ciddi değişiklikler yaşadığı dönemde kilo almaya başladıklarını belirten Mutlu, birçok hastasının ÖSS’ye hazırlanırken, üniversitede, evlendiğinde, yeni işe girdiğinde ya da bir sorumluluk aldığı dönemlerde kilo alma şikâyetiyle geldiğini belirtiyor. Mutlu, “Kimse lise 1’den lise 2’ye geçerken kilo almaz ama hemen hemen birçok öğrenci lise sonda kilo alır. Nedeni o yıl kendine ayırdığı vaktin azlığıdır aslında. İnsanın kariyeri arttıkça kendine ayırdığı zaman da azalmakta. Özellikle öz bakımına ayırdığı zaman daha da azalıyor. Nefes almak, su içmekten sonra gelen en önemli öz bakım, yemek yemektir. Bu nedenle yemek için özel bir zaman ayırmak gerekiyor. Yemekten hırsımızı almak yerine onun tadına vararak mutluluğumuzu geri kazanmak daha önemli.” ifadesini kullanıyor. Yemek yemenin lezzetini almadan yutmanın boş kalori almak demek olduğunu vurgulayan Mutlu, bu gibi durumla karşılaşmamak ve yiyeceğin lezzetini alabilmek için yemeğin özenle yenmesini ve tat öğelerinin dil ile temasının sağlanması gerektiğini belirtiyor.