Türklerin artık ABD, Avrupa ve Avustralya gibi yerlerden artık dönmek istemediğine dikkati çeken Bozdağ, ”Öyleyse kişiliğimizle kimliğimizle kültürümüzle orada kalmamız lazım” diye konuştu.
Marriot Otel’de düzenlenen 5. Büyükelçiler Konferansı’nın ”Türkiye’nin Yurtdışındaki Beşeri Varlığı ve Kalkınma Yardımları” oturumunda konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Büyükelçilere Türkiye’nin yurt dışındaki yatırımları, yardımları ve yurt dışında yaşayan Türklerin problemleriyle ilgili bilgi verdi. ”Türkiye ülkesi ve milletiyle birlikte yardım elini uzatan dünyada belki de tek ülkedir” diyen Bozdağ, bir yandan bütçe kaynaklarıyla kalkınma yardımları yapılırken, diğer taraftan da sivil toplum kuruluşları ve Türk halkının ”gönül hazinesinden Allah rızası için verdikleri paralarla” yardımlara ortak olduğunu vurguladı. TİKA’nın 33 koordinasyon ofisi ile 100’den fazla ülkede faaliyet gösterdiğini kaydeden Bozdağ, 2012 yılı resmi kalkınma yardım sonuçlarına göre; 2 milyar 263 milyon dolar civarında Türkiye bir kalkınma yardımı yaptığını açıkladı.
YTB’nin çalışmaları hakkında da bilgi veren Bozdağ, ”mavi kart” kullanan vatandaşlar için nüfus cüzdanı kimlik numarası gibi bir numara verildiğini, bunun yurt dışından gelen vatandaşların günlük işlerinde numara istenmesi halinde kolaylık sağlayacağını dile getirdi. Türkiye’de mavi kart sahibi vatandaşların sözleşmeli ve işçi olarak çalışmalarına imkân veren bir düzenleme de yaptıklarını söyleyen Bozdağ, ”Bir kişi mavi karta geçtiği zaman beyan ettiği çocukları kullanabiliyordu sonradan olan çocukları bundan istifade edemiyordu. Şimdi sonradan olan çocukları da bundan istifade edebilecek ve bunu uzatma yetkisini daha fazla kişinin istifade edebilme yetkisini de Bakanlar Kurulu’na verdik. Memur olma, seçme seçilme, askerlik gibi sadece Türk vatandaşlarının yapabileceği işler hariç diğer bütün konularda mavi kart sahibi vatandaşlıktan ayrılmış insanlarımızın, vatandaşlar gibi Türkiye’nin imkânlarından istifadesine imkan veren adımlar atıldı” diye konuştu. Yüksek Seçim Kurulu ile işbirliği içerisinde yurt dışındaki vatandaşların oy kullanmasına ilişkin çalışmayı yaptıklarını anlatan Bozdağ, 2014’te yapılacak seçimlerde bunun başarıyla yapılabilmesi için Dışişleri Bakanlığı ve büyükelçilerin desteğine ihtiyaçları olduğunu belirtti.
BOZDAĞ’DAN BÜYÜKELÇİLERE ÇAĞRI
Yurt dışında yaşayan vatandaşların önemli sorunlarından birinin de aileden alınan çocuklar olduğunu ifade eden Bozdağ, bu konuda öncelikle Türk ailelerin tercih edilmesini ya da ailenin onaylamadığı bir yere çocuğun verilmemesini sağlayacak çalışmalar yapılabileceğini söyledi. Yurt dışında cezaevlerinde bulunan vatandaşlardan da şikâyetler geldiğini ifade eden Bozdağ,” Bu insan hakları ihlallerini bizim tespit edip gündeme getirmemiz lazım.” dedi. Türkçenin öğretilmesi ile ilgili de ciddi problemler bulunduğunu söyleyen Bozdağ ”Türkçenin öğrenilmesi ve öğretilmesi konusunda büyükelçilerimiz ne yapabilir bilemiyorum ama bu konularda özel bir hassasiyete ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. O dili öğreneceğiz ama kendi dilimizi de İstanbul Türkçesi gibi konuşabilme ve yazabilme yeteneğini çocuklarımıza vermemiz lazım” ifadesini kullandı. Yurt dışındaki sivil toplum kuruluşlarının başarılı işler yaptığını ve rehberlik yapılmasına ihtiyaç duyduğunu dile getiren Bozdağ, bu kuruluşların artık yaşadıkları sorunları çözmeye odaklanması gerektiğini ifade etti. Her görüşün yurt dışında sivil toplum kuruluşu olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti: ”Hangi siyasal rengi benimserse benimsesin sivil toplum kuruluşların karşılaştığı sorunlar ortak. Onun için bunlara karşı ortak bir mücadeleyi geliştirmek lazım. Sivil toplum kuruluşlarının birbirini rakip görüp birbirlerine karşı rekabet veya birbirlerine hasım görüp birbirlerine karşı bu anlamda bir mücadele yapmaları doğru değil. Çünkü Türkiye’yi kurtaralım derken kendi çocuklarımızı kaybedeceğiz orada.”
Türklerin artık ABD, Avrupa ve Avustralya gibi yerlerden artık dönmek istemediğine dikkati çeken Bozdağ, ”Öyleyse kişiliğimizle kimliğimizle kültürümüzle orada kalmamız lazım” diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığının dini ihtiyaçları karşılamak için büyükelçilerle büyük bir çaba ve gayret içinde olduğunu dile getiren Bozdağ; ”Orada vatandaşlarımızın asimile olmadan varlıklarını Avrupa ve başka ülkelerde sürdürebilmeleri için kendi kişilik ve kimliğini, kültürünü muhafaza etmelidir.” dedi.