Dün, bu kez Ayvacık’tan kahreden görüntüler ulaştı dünyaya. Midilli’ye geçmeye çalışan göçmen botuna yük gemisi çarptı. 6’sı çocuk 13 kişi öldü. Boğulan 13 mültecinin cenazesi, tıbbi atık aracıyla morga taşındı. Meydan Gazetesi‘nin haberine göre, Sahil Güvenlik Komutanlığı hattına, dün saat 08.55’te, Türk bandıralı bir geminin, Yunanistan’a geçmek isteyen kaçakların botuna çarptığı ve deniz üzerinde cesetler bulunduğu ihbarı geldi. Bölgeye Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 1 helikopter, 5 ani müdahale botu sevk edildi. Arama kurtarma çalışmalarında 1’i ağır yaralı olmak üzere 8 kaçak kurtarıldı. 1’i bebek, 5’i çocuk olmak üzere 13 kişinin cesedi çıkarıldı. Ölen çocuklardan 3’ünün kız, 3’ünün erkek olduğu öğrenildi. Kurtarılan kaçaklar ile denizden toplanan cesetler, Babakale Limanı’ndan karaya çıkarıldı. Avrupa’ya geçmek için karadan umudunu kesen mültecilerin tekrar deniz yoluna yönelmesi Ege’yi ölüm denizine çevirdi. Her gün bir facia haberinin geldiği Ege’de, dün de yük gemisi 46 mülteciyi taşıyan lastik bota çarptı, 6’sı çocuk 13 kişi boğularak can verdi. Bir yılda umut yolculuğunda ölenlerin sayısı 3 bine yaklaştı.
Bazı ülkelerin mültecileri kabul etmeye başlaması üzerine karayoluna yönelen ve Edirne’ye akın eden mülteciler, Avrupa ülkelerinin sınırları kapatmasıyla hayal kırıklığına uğradı. Göçmenler, kıştan önce Avrupa’ya geçmek için tekrar deniz yoluna yönelince acı haberler artmaya başladı. Çanakkale Ayvacık’tan Midilli Adası’na doğru açılan ve 46 kişiyi taşıyan lastik bota, dün 06.00 civarında yük gemisi çarptı, 6’sı çocuk 13 göçmen can verdi. Denize düşenlerden 8’ini Türk Sahil Güvenlik, 20’sini Yunan Sahil Güvenlik kurtardı. AFP haber ajansına konuşan bir mülteci, bir geminin üzerlerine geldiğini, işaret fişekleriyle uyarmalarına rağmen kaptanın botu görmediğini anlattı. Geçen pazar günü de Bulamaç adası yakınlarında yarısı çocuk 34 mülteci, iki gün sonra Bodrum’da da 22 kişi hayatını kaybetmişti. Bu yıl yarısı Suriyeli olmak üzere 473 bin göçmen Avrupa’ya geçti.
Karayoluyla Edirne’ye oradan da Yunanistan’a geçmek isteyen Suriyelilere izin verilmemesinin ardından göçmenlerin çaresiz yeniden denizyoluna başvurmaya başlamaları, yeni faciaların yaşanabileceği endişesini artırıyor. Yaklaşık 10 bin kişi Edirne’ye kadar gitmiş, bunların 7 bini ikna edilerek geri çevrilmişti. Bunlardan bazıları, karayoluyla Yunanistan kapısının kapanmasının ardından denizden kaçak geçiş için kaçakçılarla irtibata geçiyor.
İnsan kaçakçılığının adeta merkezi konumundaki İstanbul Aksaray’da her köşe başında Suriyeliler, Yunan adalarına geçiş için kaçakçılarla pazarlık yapıyor. Esenler Otogarı’nda günlerdir bekleyişin ardından ölüm yolculuğuna çıkmaya karar verenlerden biri de Suriye’nin başkenti Şam’dan bir yıl önce Türkiye’ye gelen Ahmet Raşit. Türkiye’de çalışma şartlarının zorluğu nedeniyle Avrupa’ya gitmek istediğini söyleyen Raşit, kaçakçılara bin 250 dolar para verdiğini belirtirken, “Türkiye bize kucak açtı ama yaşama imkânı sunmadı.” siteminde bulunuyor. Denizyoluyla sınırı geçmekten korktuğu için Esenler Otogarı’ndan Edirne’ye gitmek istediğini ancak yetkililerin izin vermediğini anlatan Raşit, “Biz de yeniden denizden sınırı geçmek istiyoruz. Tehlikeli biliyoruz ama başka çaremiz kalmadı. Her ne olursa olsun Almanya’ya ulaşmak istiyoruz.” diyor.
Aksaray’da bulunan dükkanlarda can yeleği satışlarında da büyük artış gözleniyor. Göçmenler, ucuz olduğu için standartlara uygun olmayan ve ambalaj köpüğünden yapılan can yeleklerini tercih ediyor. Can yelekleri 30 ila 50 TL’ye satılıyor. Çocuklar için de küçük boy can yelekleri 20 ile 40 TL arasında alıcı buluyor. Asıl işi konfeksiyon ve hırdavat olan birçok esnaf da can yeleği ve şambrel satışına yönelmiş durumda.